Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Boşanma davası kanundaki usul ve esas kurallarına uygun şekilde yazılmış bir dava dilekçesiyle açılır. Dava dilekçesinin tevzi bürosuna verilmesi, gerekli harç ve masrafların adliye veznesine ödenmesi ile davanız açılmış olur. Hak kaybı yaşanmaması adına dilekçenizde tüm delillerin eksiksiz yazılması, olay örgüsünün iyi anlatılması, istek ve taleplerin net olması ve usul hatası bulunmaması gerekmektedir
Boşanma Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Boşanma davaları yetkili ve görevli mahkemede açılmalıdır.
Boşanma davalarında görevli mahkemeler Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemeleri, Aile Mahkemesi sıfatı ile boşanma davasına bakmaya görevlidir. Aile mahkemesinin bulunduğu bir yerde, başka bir mahkemede dava açılırsa görevsizlik kararı verilerek dava reddedilir. Ankara’da boşanma davaları ‘Ankara Adliye 4 No'lu Ek Hizmet Binası’ olarak yeni kurulan Söğütözü’nde bulunan ek binada görülmektedir.
Boşanma davalarında yetkili mahkeme ise tarafların son 6 aydan beri ikamet ettikleri yerde bulunan aile mahkeme
Boşanma Dava Açma Ücreti Nedir?
Boşanma davası açmak isteyen taraf gerekli harç ve masrafları adliye veznesine ödemek zorundadır. Dava açılırken harç ve giderlerin eksik yatırılması halinde mahkemece süre verilerek eksik harcın tamamlanması, tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
2021 yılı için boşanma davası masrafı ilk açılışta yaklaşık 400,00 TL ile 700,00 TL arasında değişmektedir ancak dava devam ederken gerektiği hallerde hâkim tarafından masraf yatırılması için yeniden süre verilebilir.
Boşanma Davası Ne Zaman Sonuçlanır?
Boşanma davaları (çekişmeli) için yargıda hedeflenen süre 300 gün içinde bitirmeye yöneliktir ancak bu uygulamada pek mümkün olamamaktadır. Boşanma davaları ortalama olarak 1,5 yıl ile 3 yıl arasında karara çıkmaktadır. Unutulmamalıdır ki her dava kendine özgüdür. Davanın açıldığı şehir, dinlenecek tanıkların sayısı, tarafların uzlaşmaya yönelik davranışları, mahkemelerin iş yükü ve birçok etkenle birlikte bu süre farklılık gösterecektir. Dosyanızın durumuna göre bireysel değerlendirme yapılmalıdır.
Boşanma Davasında Avukatla Anlaşmak Zorunda Mıyım?
Boşanma davası açmak için bir avukatla anlaşma zorunluluğu bulunmamaktadır ancak hukuk eğitimi almamış kişilerin çok sayıdaki kanunu bilme, yorumlama, usul kurallarını takip edebilme, hangi hallerde nelere hak kazanacağını bilme durumları bulunmadığından, hak kaybı yaşamamanız açısından bu alanda uzman bir avukatla çalışmanız tavsiye olunur. Uygulamada çokça gördüğümüz şekilde boşanma davasını kendisi açan kişiler haklı oldukları halde hukuki hatalarından kaynaklı haksız duruma düşüp, davayı kaybedebiliyorlar. Yanlış açılmış ve kaybedilmiş bir boşanma davası daha sonra avukata başvurulsa bile geri dönüşü olmayabiliyor. Bu nedenlerle davanızı en başından avukatla takip etmeniz sizi sonradan oluşacak maddi kayıplardan koruyacak, haklarınızı almanıza yardımcı olacaktır.
Avukatıma Nasıl Vekaletname Çıkarabilirim?
Boşanma davanız için bir avukatla anlaştığınızda avukatınızın dava sırasında mahkemedeki tüm iş ve işlemlerin vekil sıfatıyla yürütülmesi için bu vekaletname gereklidir. Avukat vekaletnamesi, avukatınızın size verdiği vekaletname bilgileriyle tüm noterlerden çıkarılabilmektedir. Boşanma davaları için özel vekaletname gerekmekte olup, bu vekaletnamenin fotoğraflı olması gerekmektedir. Notere gitmeden önce yanınızda vesikalık bir adet fotoğrafınızı mutlaka götürünüz. Vekaletnamede ayrıca tüm yetkilerin yazılmasına özen gösterilmelidir.
Boşanma Davalarında Adli Yardımdan Faydalanabilir Miyim?
Boşanma davaları masraflı olabilmektedir. Şayet masrafları karşılamak için maddi durumunuz yetersizse davanın ‘adli yardım talepli’ olarak açılması çok önemlidir. Adli yardım talepli olarak açılan davada aşağıdaki belgeleri sunmanız gerekmektedir;
İkametgahınızın bulunduğu muhtarlıktan alacağınız fakirlik ilmühaberi
Taşınmaz tapu kaydı
Aracınızın olup olmadığına dair sorgu ekranı
Çalışmıyorsanız sigortanızın olmadığına dair belge
Kirada oturuyorsanız kira kontratınız
Adli yardım talebiniz kabul edilmediği takdirde bir üst mahkemeye itiraz edebilirsiniz.
Adli yardım talebiniz kabul edilirse mahkeme harç ve masraflarından muaf tutulursunuz.
Boşanma Davasında Duruşmaya Katılmak Zorunda Mıyım?
Boşanma davalarında avukatınız varsa duruşmalara katılmak zorunda değilsiniz. İsteğe bağlı olarak katılabileceğiniz gibi duruşmalarda hazır bulunmak istemiyorsanız avukatınız sizin adınıza tüm işlemleri ve duruşmaları takip edecektir. Anlaşmalı boşanma davalarında bundan farklı olarak tarafların duruşmada hazır bulunması istenmektedir.
Şayet davanızı avukatsız takip ediyorsanız mutlaka her duruşmaya gelmek zorundasınız. Mahkemeye geçerli bir mazeret bildirmeden katılmadığınız takdirde davacı tarafsanız dosyanız işlemden kaldırılacaktır. Bu işleme müracaata bırakma denilmektedir. Müracaata bırakılan dosya 3 ay içinde yenilenmelidir. Dava 3 ay içinde yenilendiği takdirde, kaldığı yerden devam eder. İşlemden kaldırıldıktan sonra 3 ay içinde yenilenmeyen dava açılmamış kabul edilir.
Boşanma Davasında Davayı İlk Açan Eş Avantajlı Mıdır?
Hukuki olarak davayı ilk önce kimin açtığının bir önemi yoktur. Davayı ilk açan haklıdır veya haksızdır gibi bir yorum yapmak doğru olmayacaktır. Davada kusurlu veya haklı taraf dosyadaki delillere göre değerlendirilir. Boşanma davasını ilk açan taraf olmanın avantajı davanın bulunduğunuz yer mahkemesinde görülecek olmasıdır. Yani tarafların farklı şehirlerde yaşamaya başlamasından sonra davayı ilk kim açarsa onun bulunduğu yer mahkemesinde dava görülecek olup, taraf bu açıdan avantajlı konuma geçecektir.
Boşanma Davasında Eşlerden Biri Boşanmak İstemiyorsa Ne Olur?
Eşlerden biri boşanmak istediği, diğer tarafın istemediği durumlarda boşanma davası çekişmeli boşanma olarak açılır. Boşanmanın gerçekleşebilmesi için her iki tarafında boşanmayı istemesi zorunlu değildir. Bazı hallerde davalı taraf boşanmak istemese dahi hâkim tarafından tarafların boşanmasına karar verilebilir. Davalı eşin boşanmak istemediği durumlarda, davacı taraf davasını ispatlayarak boşanabilir. Bunun için davalı tarafın mutlaka kusurunun bulunması gerekmektedir. Davalı taraf hem boşanmayı istemez hem de kusurlu olmadığını ispatladığı veya davacı karşı tarafın kusurunu ispatlayamadığı takdirde boşanma davası reddedilir. Kısaca boşanmak istemeyen eşin kusuru kanıtlanamazsa boşanma kararı verilemez. Bu durumun bir istisnası olarak daha önce açılmış ve boşanmanın reddine karar verilmiş bir olayda bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, ortak hayat yeniden kurulamadıysa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. Bu durumda gereken şartlar gerçekleşmişse davalı taraf boşanmak istemese bile boşanma kararı verilir.
Boşanma Davasında Nafaka Alabilir Miyim?
Nafaka, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak isteyebileceği ödemedir. Yoksulluğa düşecek eşe bağlanan nafakada kusur şartı aranmaz. Yani yoksulluğa düşecek eşe, nafaka bağlanması için nafaka yükümlüsünün kusurlu olması şart değildir. Ancak, nafaka alacak eşin boşanmaya yol açan olaylarda kusurunun daha ağır olmaması gerekir. Bu durum Türk Medeni Kanunu’nun 175. Maddesinde; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde tanımlanmıştır. Belirtmek gerekir ki nafaka sadece kadınlara değil, ekonomik gücü daha düşük olan erkeklere de bağlanabilir.
İştirak nafakası, yoksulluk nafakası, tedbir nafakası, yardım nafakası şeklinde 4 farklı nafaka türü bulunmaktadır. Nafaka hakkınızı kaybetmemek için davanızı açarken doğru sebeplere dayanarak ve bu sebeplere uygun taleplerde bulunmanız gerekmektedir. Nafaka türleriyle ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için diğer blog yazılarımıza bakabilirsiniz.
Boşanma Davasında Maddi – Manevi Tazminat Alabilir Miyim?
Evlilik birliğinin boşanma ile sonuçlanması neticesinde tarafların kusur oranları belirlenir. Boşanmada kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın maddi ve manevi olarak uğramış olduğu zararın karşı taraf tarafından karşılanmasına karar verilir. Kanuna göre mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
Maddi ve manevi tazminata talep halinde hükmedilir. Dava dilekçesiyle birlikte tazminat taleplerinizde bulunmanız gerekmektedir.
Boşanma Davasında Kararı Hemen İcraya Koyabilir Miyim?
Boşanma davalarında kararla birlikte verilen nafaka, maddi-manevi tazminat talepleri gibi icra yoluyla tahsil edilebilecek alacaklar için hemen icra takibi yapılamaz. İlk önce kararın kesinleşmesi gerekmektedir.
Kararın kesinleşmesi ise ilk derece mahkemesi tarafından verilen karara itiraz edilmeyerek ya da istinaf ve temyiz aşamalarından sonra verilen kesin kararlarla birlikte kesinleşme şerhinin yazılmasıyla mümkündür. Uygulamada çoğu zaman kararın tebliğ edilmemesi sonucu istinaf ve temyiz sürelerinin başlatılmaması ve bu sebeple sürecin uzaması şeklinde hata yapılmaktadır. Bu sürecin takibi iyi yapılmalı, kararların tebliğ talep edilmeli en sonunda da kesinleşme şerhinin yazılarak dosyanın kapatılması mahkemeden talep edilmelidir. Vatandaşlar tarafından bu sürecin bizzat takibi oldukça zor olup, bir avukatla çalışılması süreci daha fazla uzatmanın ve hak kayıplarının önüne geçecektir.
Boşanma Davasında Mal Kaçırılmasını Nasıl Önleyebilirim?
Boşanma davalarında sıklıkla gördüğümüz şekilde eşlerden biri mal paylaşımına dahil edilmemesi için malları satma, başkasına devretme gibi mal kaçırma olarak bilinen bir çaba içine girebiliyorlar. Boşanmalarda mal kaçırma önemli bir hukuki problem olup, bu durumu önlemek için kanun koyucu tarafından çeşitli önlemler alınmıştır. boşanma davası açmaya karar verdiğinizde veya size karşı dava açıldığında bu gibi kötü durumları daha gerçekleşmeden önlemek için başvuracağınız çeşitli yollar bulunmaktadır.
Ortak yaşanılan konutun bulunduğu Tapu Müdürlüğü’ne giderek tapu kaydına aile konutu şerhi konularak, taşınmazın 3. Kişilere devri engellenebilir. Bu durumda sizin rızanız olmadan, sizden habersiz şekilde aile konutunuz satılamaz, konutun satışı, kiralanması, üzerine ipotek konması, devri yapılamaz. Aile konutu şerhi konulmasa bile bu taşınmaz satıldıktan sonra rızası alınmayan eş bu satışın iptali için hukuki süreç başlatabilir.
Boşanma davası ile birlikte mal rejiminin tasfiyesi davası açılabilir. Boşanma davasıyla birlikte bu davayı açtığınız takdirde davalar tefrik edilir yani ayrı esas numaraları alıp, farklı dosyalar olarak görülmeye devam ederler. Bu süreçte boşanma davası bekletici mesele yapılacağı için mallara İHTİYATİ TEDBİR konulması sağlanabilir. Mallar üzerine tedbir konulduğu takdirde tapu kaydı üzerine olan taraf bu taşınmazlar üzerinde hiçbir tasarruf hakkı kalmayacak, tedbir bulunduğu sürece malları devredemeyecektir.
Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar, bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler hiç yapılmamış gibi iptali sağlanabilir. Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir.
Boşanma Davasında Kimleri Tanık Olarak Gösterebilirim?
Boşanma davalarında tarafların iddia ettiği olaylara şahit olan herkes tanıklık yapabilir. Bu kişiler aile bireyleri (anne, baba, kardeş..) olabileceği gibi komşu, arkadaş gibi aileden olamayan yabancı kişiler de olabilir. Önemli olan iddia edilen olaylara bizzat şahit olmasıdır.
Kadınlar Boşandıktan Sonra Hemen Evlenebilir mi?
Boşanma kararı kesinleştikten sonra boşanan erkek hemen evlenebilir ancak medeni kanunumuzda kadınlar için bir bekleme süresi söz konusudur, bu süreye “iddet müddeti” adı verilir. Kadının hamile kalmış olması veya doğurma ihtimaline karşı kanunumuzda bu şekilde bir süre öngörülmüştür. Nesil karışıklığı olmaması ve çocuğun üstün yararının korunması amaçlanmıştır.
Kadının boşanma tarihinden itibaren 300 gün (10 ay) geçmesinden sonra evlenebilmesi iddet süresidir. Beklemenin amacı ise evliliğin bitimi sonrasında kadının hamile olması veya bir bebek dünyaya getirebilme ihtimalinin olmasıdır. Nesebin karışmaması adına getirilen uygulama çocuk menfaati içindir.
Boşandıktan sonra iddet süresi boyunca doğum gerçekleşirse bebeğin babası eski eş sayılacaktır. Eğer ki bebeğin babası eski eş değil ise babalık davası ya da soy bağının reddi davası açılması gereklidir. Bu dava boşanma davasından ayrı bir dava olup, ayrıca açılması gerekmektedir.
Boşanan kadın, boşandığı tarihten itibaren 300 gün içerisinde yeniden evlenmek isteyebilir. Bu evlilik boşandığı eski eşiyle ya da başka birisiyle olabilir. Bu durumda boşanan kadının bekleme süresinin kaldırılması için dava açması gerekmektedir. Dava aile mahkemesinde, hasımsız yanı davalı tarafın olmayacağı şekilde tek taraflı açılır. Mahkeme kadının gebe olmadığını resmi olarak tespit ettiğinde, bekleme süresini kaldırarak kadının yeniden evlenmesi kararını verebilir. Kadının gebe olup olmadığının tespiti doktor raporuyla yapılır.
Boşanan kadın bekleme süresini dava yoluyla kaldırabilir. Bu yolu kullanmak istemezse ya boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren 300 gün beklemesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus boşanmanın kesinleşmesidir. Yani sürenin başlaması için kararın verilmesi yetmez, kararın kesinleşmesi gerekmektedir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Çekişmeliye Döner Mi?
Eşler davalarını anlaşmalı boşanma olarak açabilirler. Anlaşmalı boşanma kararın kesinleşmesinden önce tarafların anlaşmanın herhangi bir hususu üzerinde anlaşmadan vazgeçmeleri halinde anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
Eşlerin aralarında yaptıkları protokole aykırı hareket etmeleri, protokolden daha sonra vazgeçmeleri, duruşmaya katılmamaları, duruşma esnasında anlaşmanın bozulduğunu beyan etmeleri, duruşmada boşanma beyanından vazgeçmeleri halinde anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
Anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönmesi halinde, dava yeni açılmış gibi yargılamanın aşamaları yeniden başlar. Dilekçeler aşamasıyla birlikte tahkikat genişletilerek yargılama aşamasına geçilir. Çekişmeli hale dönüşerek yürütülen boşanma davasına ilişkin karara karşı, gerekli şartları taşıması halinde, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulması mümkündür. Boşanma Davası Devam Ederken Eşler Barışırsa Ne Olur?
Boşanma davası devam ederken eşler barışır, evliliklerini devam ettirmek isterlerse davaya devam zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu durumda davacı olan eşler mahkemeye kendileri ya da avukatları aracılığıyla verecekleri bir davadan feragat dilekçesi veya duruşmada verecekleri beyan ile davalarından vazgeçebilirler. Bu durumda davaya devam edilmez, feragat nedeniyle dava düşer.
Boşanma davasından sonra eşler bir araya gelip barışmış, evlilik birliğini devam ettirme iradesiyle birlikte yaşamaya başlamışlarsa önceki boşanma davası nedenlerine dayanılarak boşanmaya karar verilemez. Yani taraflar daha sonra tekrar boşanmak isterlerse artık önceki sebeplere dayanamayacaklar, barıştıktan sonra boşanma nedeni varsa ancak buna dayalı olarak dava açabilecekler. Taraflar yeniden bir araya gelmekle, geçmişteki olayları affederek evliliklerini sürdürme iradesini ortaya koyduklarından, o zamana kadar aralarında geçen olaylar yönünden birbirini bağışladıklarının kabul edilmesi gerekir. Bu halde, tarafların birbirini bağışladıklarından önceki olaylara boşanma nedeni olarak dayanılması ve yine aynı nedenle boşanma kararı verilmesi mümkün değildir. Zina nedeniyle boşanma davasında ise zina fiilinin öğrenilmesinden itibaren altı ay ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Yine Türk Medeni Kanunu’nun 161 ve 162. maddelerinde bahsedildiği üzere zina ve hayata kast nedenleriyle altı ay ve beş yıllık sürelerin geçmesiyle boşanma davası açma hakkı düşeceği gibi yazılı ya da sözlü beyan ile affetme ya da Yargıtay kararları ışığında af niteliğindeki davranışlarda bulunma ile de düşmektedir.
Boşanma Kararı Ne Zaman Kesinleşir ve Nüfus Kaydına İşlenir?
Boşanma davalarında ilk derece mahkemesi tarafından boşanma kararı verildiğinde kesinleşmez. Boşanma davalarında taraflardan biri istinaf ve temyiz yollarını kullanırsa, bu aşamalardan sonra karar Yargıtay tarafından onanınca kesinleşmiş olur. Davanızı bir avukat aracılığıyla takip ettiğinizde boşanma kararını daha hızlı kesinleştirebilirsiniz. Uygulamada avukatsız takip edilen dosyalarda yapılan hatalar sebebiyle davalar çok uzun yıllar boyunca sürmektedir. İstinaf edilmeyen dava dosyalarında ise karar kendiliğinden kesinleşmez. Öncelikle gerekçeli kararın taraflara tebliğ talep edilmelidir. Tebliğ yapıldıktan sonra iki haftalık yasal sürenin geçmesi beklenmeli daha sonra kesinleştirme şerhinin yazılması talep edilmelidir. İstinaf yapılmak istenmeyen dosyalarda ise taraflar karşılıklı olarak istinaftan feragat dilekçesi vererek süreci hızlandırabilir. Kesinleştirme şerhiniz yazıldığında davanız ve boşanma kararınız kesinleşmiş olur.
Boşanma kararınız kesinleştiğinde, mahkemenin yazı işleri müdürü tarafından Nüfus müdürlüğüne gönderilmektedir. Boşanma bittikten sonra sonuç nüfus müdürlüğüne gitmektedir. Kaydın nüfus cüzdanına işlenmesi için herhangi bir ücret ödemenize gerek yoktur. Cüzdana işlenen kayıt sonrasında birkaç gün içinde yenilenmiş cüzdanı gidip alabilirsiniz.
Comments